6 Temmuz 2007 Cuma

Desem ki Sana



İçimde kalan son umut kırıntılarını
Serpiştirdim kırlangıç yüreğime..
En üşüyen, en sen olan yanımla
Şimdi desem ki sana:
Al yüreğimi benden... Alır mısın yar..

Ellerim uzaklığından üşürken,
Gözlerim yokluğuna kanıyor..
Ruhum aşkına sürgün..
Diyebilsem sana,
Diyebilsem uzakları yakın eden sesimle,
Desem ki, al beni buralardan,
Alır mısın yar...

Gecenin en bizli bölümünde,
Yürek yangınları yakarken bedenlerimizi
Ve ben sana yanarken ama ateşsiz ama dumansız...
Desem ki sana, söndür içimdeki yangını
Benliğinde erit beni,
Dudaklarımdan parça parça al ateşimi desem...
Alır mısın yar..

Gece örtüsünü bizim için örtecek bundan sonra. Ne sen ne de ben engel olamayız bu gidişata. Gözler kanarken hasretin en koyusuna, yüreğim seninle çarpacak artık, benliğim sana emanet yar...


Sema ŞENER

Zamanın Benim






I




Tek yürek atımı olmak
Ve sobeleyen olmak ölümü..
Beraberce..
Yasaklı olan diyarın en gizemli yerlerinde..
Yaşayamadıklarımıza duyduğumuz öfkeyi
Uysallaştırabilmek seninle...
Hem de tek bir kelimeyle..
Ben sevmek için doğarken her yeni güne,
Sen sevilmek için doğuyorsun
Seninle sensizliğin olduğu yerlerde...
Çelişkiler son bulsun dedikçe,
Kendi çelişkilerimize yenilenlerdik aslında..


Uzaklıklara bakmaktan gözleri acıyanlardık.
Sevmek yaşam olgusuyken bizde,
Ölümü bile göze alanlardık sevgimiz uğruna..
Yaşayandık sevdayı..
En farklı, en doğal, en biz olan haliyle.
Yarım kalmışlıklara inat,
Tamamlayandık birbirimizdeki kayıp parçaları.
Sevdayı en doğan haliyle yaşayanlardık.
Bendim... sendin.. biz olduk,
Yasaklı olan ama her tadıyla
Her nefesiyle biz kokan sevdanın minik busesinde..
Senin olmak vardı..
Sen olmak vardı..
Gözlerinin taaa içlerine bakıp
Seni seviyorum diyebilmek vardı....

II

Her doğan güne birlikte gözlerimizi açmak
Ve merhaba demek vardı...
Teninin sıcaklığını hissederken erimek vardı
Adı bilinmez olan diyarların en köhne yalnızlığında..
Dilime yerleşen nihavent ezgiler eşliğinde
Adımlarken çılgınlığın dikey boyutlarını,
Yanmak vardı aşkına üşüyen yanımdan soyutlayarak kendimi..
Asırlar öncesine dayanan yokluğundu bugünlere ulaşmamı sağlayan.
Sendin.. belki de bendim.. ne zaman biz olduk...
Yoksa hep biz miydik doğduğumuzdan beri..
Tüm kırılganlıklarıma rağmen sevebilmek seni..
Kendi parantezimizde yaşamak özgürce..
Adı aşk olan.. tadı tuzu sen olan sevdaya yanmak alabildiğince..
Umut olmayan bugünlere inat
Eldeki yarınlarla mutlu olabilmek senin gölgen altında..
Ve sana seni seviyorum diyebilmek...
Tüm gökyüzüne yazmak adını..
Gökkuşağının renklerinde dansetmek seninle
Sana aşığım diyerek...
Seni seviyorum sevgili.. seni seviyorum...

III

Sevdalara açılan bir yelkendi sonsuzluğun....
Gecenin kokusu sinerken üzerine kelimelerin,
Kelimelerden önce harflerle dans edenlerdik..
İzlemek vardı seni derin bir boşlukta...
Sadece bakmaktı uzaklardan, dokunamamaktı..
Sen vardın...ben hep fakirdim senden uzakta...
Ağlardım bakmadığında delirdiğim bakışlarınla...
Bahar olmak vardı tapılası gözlerinde...
Sevgilim diyebilmekti en güzeli...
Sevgilim dediğini duymaktı...
Tek yürek atımı sevdamızın karanlık dehlizlerde
Kaybolmasına izin vermemekti.
Geçmişe duyulan kin gerilerde kalırken yaşamaktı sevdayı,
Yaşanmamışlıkların ruhumuzda yarattığı sergüzeştlikte...
Adım hüzündü benim...
Gözlerinin alabildiğince
Ama yüreğinin göremediğince
Hüznündüm ben ruhundan dökülen...
Adım aşktı benim...
Hiç görmediğin, hiç tanımadığın bir tattım senin dilinde...
Seviyorum diyebildiğimce özgür olmak
Ve özgürlük kanatlarını sevdana yükleyebilmekti
Akreple yelkovanın peşine takılarak..
Zaman durdu sevgili...
Bundan sonra ve bundan evvel...
Senin zamanın benim...


Sema Şener

Bunca Kalp Kırıklıklarına Rağmen, Küçüklüğümde Yaptığım Gibi Rüzgarı Arkama Alıp Bağırmak İstiyorum

Bunca Kalp Kırıklıklarına Rağmen, Küçüklüğümde Yaptığım Gibi Rüzgarı Arkama Alıp Bağırmak İstiyorum
. . . . . . . . . A C I M A D I K İ ! . . . . . . . . .